Türkiye’nin gelecek yıllarda uluslararası rekabet ortamında imaj ve marka değerini yükseltmek amacıyla gerekli stratejileri belirlemek üzere geçtiğimiz günlerde Ankara’da bir turizm şûrası gerçekleştirildi.

Öncelikle ülkemize ve turizm sektörüne hayırlı olmasını diliyorum. Bu şûrada neler konuşuldu, yansımaları ne olacak? Ancak yayınlanacak kitapçık ve sonrasında anlayacağız.

Şûraya katılanlardan aldığımız bilgilere göre, turizm sektörünün mevcut durumu değerlendirilmiş ve geleceğe yönelik ulusal bir turizm politikasının oluşturulması için çalışmalar yapılmış.

Eğer doğru ise, bir gazetede okuduğum kadarıyla “3.Turizm Şûra”sı 75 milyon Türk Lirası’na mal olmuş. Davetliler ise, ilgili kamu kurum ve kuruluşları, turizm meslek örgütleri, sivil toplum kuruluşları, turizm sektörü ve akademik camia. Gördüğümüz kadarıyla medya hariç her kesimden temsilciler var.

Buradan şûra’ya ev sahibi olan Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş’a sormak istiyorum: “Türk medyası şurada neden temsil edilmedi?”

Sayın Kurtulmuş, Kültür ve Turizm Bakanı olduktan sonra turizm sektörü ile ilk buluşmasını Antalya’da yaptığında bir yazı kaleme almıştım. Hatta daha sonra telefonla görüştüğümüz aynı zamanda meslektaşımızda olan Bakan Yardımcısı Hüseyin Yayman’a da gördüğümüz eksiklikleri anlatmıştım. Telafi sözü verilmesine rağmen bir ses çıkmadı.

Yapılan turizm şûrasında yine benzer hatalar yapıldığını düşünüyorum.

İçimizden biri olan Bakan Yardımcısı Hüseyin Yayman’ın bizi iyi anlayacağını düşünüyorum. Şûra’da Türk medyası resmi olarak masanın etrafında niye yoktu? Turizm medyası diye haber amaçlı davet edilenlerden söz etmiyorum. Şûraya görüş ve önerilerini almak üzere davet edilenler arasında gazeteciler var mıydı? Varsa kim temsil etti? Antalya medyası neden davet edilmedi?

Ankara’nın turizm konusunda bir İstanbul takıntısı olduğunu biliyoruz. Aynı şekilde turizm medyası konusunda da İstanbul takıntısı mı var?

Türk turizmin başkenti Antalya’dır. Aynı şekilde turizm medyasının da başkenti Antalya’dır. İstanbul medyası kesinlikle Antalya medyasını temsil etmemektedir.

Antalya medyasının ülke ekonomisi ve turizm sektörü için sadece habercilik, yayıncılık yapmadığını ülkesi milleti için neler yaptığını kısa örneklerle bir kez daha yazmak istiyorum.

On bir yıldır başkanlığını yaptığım Antalya Gazeteciler Cemiyeti olarak yaklaşık binin üzerinde gazeteciyi Antalya’ya getirmişiz. Antalyalı turizmciler bunu çok iyi bilirler, üstelik devletten bir kuruş para talep etmeden Rusya, Almanya, Polonya, Ukrayna, Hollanda ve İsrail’den getirdiğimiz meslektaşlarımızla başta Antalya olmak üzere ülkemizin tanıtımına, dış dünyadaki olumsuz imajımızın düzelmesine yönelik çalışmalar yaptık, yapmaya da devam ediyoruz.

Sizin bir türlü ciddiye almadığınız Antalya medyası, 2018 yılı içinde yaklaşık binin üzerinde -başta Rusya olmak üzere- Antalya’ya en fazla misafir gönderen ülkelerden gazeteci getirmeyi planlıyor.

Turizm sektörünün çok önemli bir paydaşıdır medya. Olumsuz her haber başta turizm sektörünü etkiliyor ise, geleceğe dair ulusal turizm politikamızın belirlendiği önemli bir buluşmadan medya niye yok sayılır?

Antalya medyası bugüne kadar turizm sektörünün iyi ve kötü gününde örgütüyle birlikte örnek sayılabilecek düzeyde her türlü övgüyü, alkışı hak eden kentine ve ülkesine duyarlı bağlı çalışmalar yapmıştır.

Türk turizmin gelişmesi ve sorunlarının çözümü için yapılan medya alanında yapılan çalışmaları hakkında elimizde sayfalar dolusu verebileceğimiz örnekler mevcuttur.

Ankara’da Antalya medyasını masa etrafında temsil edilmesinden rahatsız olanları duyuyoruz. Hatta davetli listelerinde ‘Bunlara ne gerek var’ diyerek İstanbul lobisine teslim olan Antalyalı turizmci ve yöneticileri de bir kenara not ettik.

Unutmayın ki, turizmde başarı iyi bir takım oyununda geçer. Medya birçok sektörde olduğu gibi, turizm sektörünün de çok değerli bir forvet oyuncusudur. Medyasız yaptığınız her toplantı forvetsiz sahaya çıkmak demektir.

Bilmem anlatabildim mi?

YORUM YAZ

Yorumunuzu yazın
Adınızı girin