Geçen hafta sonu Nürnberg Gazeteciler Kulübü’nün davetlisi olarak 15 meslektaşım ve Antalya Emniyet Müdürü Ali Yılmaz ile birlikte, Almanya’nın Nürnberg kentindeydik.
Nürnberg Gazeteciler Kulübü ile Antalya Gazeteciler Cemiyeti 2007 yılından beri kardeş cemiyetler. Tabii ki şehir kardeşliği de var.
Nürnbergli gazeteciler ile 7 yıldan beri geliştirdiğimiz projeler sayesinde hem gazeteci arkadaşlarımızın ufkunu açıyoruz hem de her iki kentin karşılıklı tanıtılmasına ciddi katkı sağlıyoruz. Antalya Gazeteciler Cemiyeti kamu yararına dernekler statüsünde olmamasına karşın, ürettiğimiz projelerle ülkemize fayda sağlıyor, örnek işler yapıyoruz. Bir sene biz Almanya’ya gidiyoruz, bir hafta boyunca resmi ziyaretler, mesleki çalışmalar, kültürel ve eğitsel geziler yapıyoruz. Bir sonraki sene ise onlar Türkiye’ye geliyor ve yine benzer çalışmalar yaparak aramızdaki dostluk bağlarını geliştiriyoruz.
Her iki kentin Emniyet teşkilatları bu kardeşlik projesinin önemli bir paydaşı… Özellikle Antalya ve Nürnberg belediyelerinin bu projeye destek vermesi, orada yaşayan Türk vatandaşlarının sorunlarını daha çabuk çözmesine, kısacası sorunsuz yaşamalarına ciddi katkı sağlıyor. Keşke tüm vilayetlerimizde kurulmuş diğer cemiyetler tıpkı bizim yaptığımız gibi Avrupa’nın her köşesine yayılarak kendilerine kardeş gazeteci örgütleri bulsa, projeler üretse ne güzel olur. Bizim kardeşlik programı çerçevesinde yaptıklarımız, büyüyen ve gelişen Türkiye’ye büyük katkı sağladığı gibi imajımızın düzelmesine de faydalı olmaktadır.
Almanya’da bulunduğumuz bir haftalık süre içinde Bavyera Eyaleti İçişleri Bakanı, Nürnberg Belediye Başkanı, Orta Frankonya Valisi ve Emniyet Genel Müdürü gibi üst düzey yöneticiler bizleri ağırladı, yoğun ilgi gösterdiler.
Eskiden bu ziyaretler esnasında bizlere ‘işkenceler’, ‘insan hakları ihlalleri’ ve ‘dışarıda bizi küçük düşüren olaylar’ sorulurdu. Şimdi ise “Türkiye nasıl büyüyor?”, “Türkiye Ortadoğu politikasında başarılı olacak mı?” gibi önemli başlıklar soruluyor.
Yurtdışına gitmeyenler için bu yazdıklarım biraz yavan gelebilir. Ancak farkı, yurtdışına çıkanlar fark edebilir.
1985 yılından beri Avrupa’ya gidip geliyorum. İlk gittiğimde, Türk olduğum için Pasaport Polisi’nde saatlerce bekletildiğim günü hiç unutmuyorum. Bugün Almanya gümrüğünde hiçbir kötü muamele ve ayrım yapılmadan onlarla aynı kapıdan aynı hızla geçebiliyoruz. Aslında Türk dış politikası ve büyüyen Türkiye’yi anlamaya bu örnek yeter artar bile.
Batı dünyasında bizi rencide eden çok olaylar oluyordu. Örneğin bize ‘Barbar Türkler’ yakıştırması yapılıyor, gittiğiniz her noktada üçüncü sınıf insan muamelesi gösteriliyordu. Bugün Bavyera İçişleri Bakanı bizi sayıp, özel yemek veriyor, büyük ilgi gösteriyor.
Türkiye’nin son yıllarda geliştirdiği tutarlı, kararlı, onurlu ve dik duruşlu dış politikaları her alanda net olarak hissedilirken aslında en büyük sorunun kendi iç dinamizmimizde yaşandığını da fark etmemek mümkün değil.
Türk olduğumuzu söylemekten çekindiğimiz bir devirden, artık başı dik, gururla ve onurla dolaşabilen, Türklüğünden onurlanan gururlanan bir dünyaya doğru ilerliyoruz.
Bir kez daha altını çizmekte fayda var.
Birbirimizin paçasından tutup alaşağı etmekten artık vazgeçmeliyiz. Türkiye büyüyor, gelişiyor, büyük itibar kazanıyor. “Bu olumlu gidişe nasıl katkı sağlayabiliriz” diye düşünüp, ‘bu çorbada benim de tuzum olsun’ yarışı içine girmemiz lazım.
İşte vatanını milletini sevmek bu olsa gerek.

Sonraki İçerikTürk turizmine zarar verenler!
Antalya Gazeteciler Cemiyeti ve Akdeniz Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı. Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı. Yeni Alanya, Antalya Ekspres, Güneş ve Cumhuriyet Gazeteleri Alanya Muhabirlikleri. Tercüman, Bulvar, Akşam ve Sabah Gazeteleri Antalya Bölge Temsilciliği görevlerini yaptı. Yazarımız Yeni, MYGazete.com ve MY DERGİ kurucusu olup halen Genel Yayın Yönetmeni olarak görevini sürdürüyor.

YORUM YAZ

Yorumunuzu yazın
Adınızı girin