Dünya’nın en çok ziyaret edilen şehirleri arasında yer alan Antalya, bugünlerde belki de tarihinin en önemli anlarından birine daha tanıklık ediyor.

Obama gibi, Putin gibi G20’ye üye ülke liderlerini 14-18 Kasım tarihleri arasında Antalya’da ağırlıyoruz.

Bu organizasyon hem Türkiye açısından, hem de bir turizm kenti olan Antalya’nın tanıtımı açısından müthiş bir fırsattır.

Dört gün boyunca tüm dünyanın gözü kulağı Antalya’da olacak.

Yaklaşık 3 bin yerli ve yabancı gazeteci izliyor zirveyi. Yapılacak yayınlar, haberler, yazılan köşe yazıları Antalya’nın marka değerini zirveye taşıyacak; ayrıca bunun ilk pozitif yansımalarını da 2016 turizm sezonunda ve gelecek yıllarda alacağımızı düşünüyorum.

G20 Liderler Zirvesi nedeniyle, devlet Antalya bölgeye kısa zamanda çok ciddi yatırımalar da yaptı. Köprüler, yeni yollar, kavşaklar, alt-üst geçitler, yeni peyzaj çalışmaları derken Antalya 6 ay gibi kısa bir zamanda ciddi devlet yatırımları aldı.

Biliyoruz ki 4 gün boyunca Antalya´da adeta kuş uçmayacak. Özellikle zirvenin yapıldığı Belek bölgesi ve liderlerin geçeceği güzergahlarda hayat duracak. Bu tür zirvelerin yapıldığı bazı metropol şehirlerde hayat adeta hayat duruyor. Biraz sıkıntı çekeceğiz ama sonunda kazanan Antalya olacaktır.

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel dün gazetecilere G20 zirvesi, Expo2016 ve diğer organizasyonlar hakkında bilgiler aktarırken Antalya’nın çok ciddi kazanımlar elde ettiğini söyledi. Ben de aynı fikirdeyim. Antalya’ya 3 liralık yatırım yapın 10 TL kazanın.

Örneğin 2016 Nisan ayında yine Antalya’da yapılacak olan ‘çiçek ve çocuk’ temalı uluslarası dünya EXPO oragnizasyonu da belki sorunlu ilerliyor ama hep beraber göreceğiz ki, Antalya için çok ciddi bir kazanımdır.

Antalya sıradan bir şehir değildir.

Bu kente başta devletimiz olmak üzere, şehrin gerçek sahipleri olan sakinleri ve yönetenler göz bebeği gibi bakmak zorundadır. Türkiye’nin ekonomik yapısını, yani cari açığı Antalya düzeltecektir. Tabi ki yatırımla, kentin az kalan değerlerini korumak suretiyle…

Kasım ayının ortalarına gelmemize rağmen Antalya’da hala denize girenleri görüyoruz. Gerçekten iklimiyle, doğası, denizi, güneşi ve tarihi değerleri ile Antalya çok kıymetli, aynı zamanda özel bir şehirdir.

Antalya’nın bana göre tek eksiği, kentin asıl sahipleri olan yönetici ve yaşayanların birlik içinde olamamasıdır. Maalesef el ele verip kent menfaatleri için bir sinerji oluşturamıyoruz. Siyaset, kişisel ego ve menfaatler, kıskançlıklar hepsi bu sözünü ettiğim sinerjinin önünü kesiyor.

G20 Antalya zirvesi ve EXPO gibi organizasyonlardan elde ettiğimiz kazanımları korumak ve bunu sürdürülebilir hale getirmek için elbette daha çok çalışmamız lazım.

Kenti için çabalayan, çalışan, gayret eden, taşın üstüne taş koyanlara da teşekkür etmek lazım.

Dileğim, bu organizasyonlardan kazasız, belasız, sorunsuz alnımızın akıyla başarıyla çıkmaktır.

Antalya geçmişte bu tarz organizasyonları başarılı bir şekilde yaptı, yine yapacaktır.

YORUM YAZ

Yorumunuzu yazın
Adınızı girin