Bir ihbar üzerine olay yerine giden Antalya polisi ellerinde şişe, içki içen 2 kişiye Kabahatler Kanunu’nun 35’inci maddesine göre idari para cezası işlemi yapmış. Vay sen misin bunu yapan, kızılca kıyamet koptu yine.

Yazılan çizilenlere bakarsak Antalya elden gitti(!).. Antalya polisi büyük yanlış(!) yaptı… Bir başka deyişle suçu işleyenler haklı, kamu düzenini korumakla görevli olan memurlar işlerini yaptığı için haksız duruma düşürülmeye çalışıldı. Hatta onları bir vatan haini ilan etmediğimiz kaldı. Eğer bu uygulama muhafazakar bir iktidar döneminde değil de başka bir iktidar döneminde olsaydı tek satır haber bile olmazdı. Hatta “Helal olsun Antalya polisine, sokakta vatandaşın asayişini huzurunu çok iyi sağladı” diye manşetler de atılırdı.

Dün Hıncal Uluç ağabey Sabah’taki köşesinde konuyu o kadar güzel özetlemiş ki fazla söze yazıya gerek yok aslında… Dünyanın hangi gelişmiş ülkesinde bizdeki kadar kanunsuzluk medya tarafından savunulur acaba? Yine Hıncal abinin yazdığı gibi gerçekten de bizim ülke ‘terslikler ülkesi’. Hıncal abim, “… Amerika’da da içilmez, İngiltere’de de. Demokrasinin, insan haklarının, laikliğin kalesi değil mi bu ülkeler? Gidin de deneyin bakalım” diyor. Çok doğru bir tespit.

Dünyanın hangi gelişmiş ülkesinde bakkal market gibi yerlerden yaşı küçüklere içki veya sigara satılabiliyor veya sokakta içki içilip insanlar rahatsız edildiği için ‘aferin iyi yapmışsın’ diyerek sırtı sıvazlanıyor merak ediyorum… Sanırım bu sadece bize mahsus bir durum olsa gerek. Vay efendim bu haberler yüzünden “dünyaya rezil olacakmışız”… “Bu çağda bu kafa” falan filan. Yahu el isaf derler insana. Kimse yanlış anlamasın bu ceza yiyen kişiler suçludur demiyorum. Suçlu veya suçsuz onun kararını yargı verecektir zaten. Emniyet Genel Müdürlüğü yaptığı incelemede yapılan işlemin yasalara uygun olduğunu söylüyor. Yargısız infaza oldum olası karşı çıktım, çıkmaya da devam edeceğim. Benim amacım elmalarla armutları birbirine karıştırmamaktır.

Türkiye bir hukuk devletidir, aşiret devleti değil. Uygulamayı yapan polisler vatandaşın güvenliği, huzuru için bu görevi yapıyor. Şöyle hafızamızı bir zorlayalım, düne kadar Antalya’da Kaleiçi, Yat Limanı ve parklara tinerciden, ayyaş ve berduşlardan giremez haldeydik. O zamanlar ‘Bu şehirde polis yok mu’ diye manşetler atıp eleştirenler bugün polis görevini yaptı diye saldırıyorlar. Unutmayalım ve haklarını teslim edelim ki, Antalya’da son birkaç yıldır kimsenin burnu bile kanamıyorsa bunu polis ve jandarmamızın gece gündüz ortaya koyduğu özverili çalışmasına borçluyuz.

Polise saldıranları eleştirirken kolluk görevi yapanlara da bir çift sözümüz olacak elbette. İşinizi yapın, varsa yasalara aykırı hareket eden gereken cezayı da kesin. O gün uygulama yaparken birçok kişiyi sıraya dizip alkol testinden geçirdiğinizi, hatta insanların kimliklerini alıp uzunca orada beklettiğiniz söyleniyor. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın da dediği gibi kraldan fazla kralcı olmadan yani abartmadan işinizi yapın. Antalya diğer şehirlere benzemez.

Burası bir turizm kenti ve hassasiyetleri olan bir şehir. Burada işinizi yaparken daha hassas, daha dikkatli olmak durumundasınız. Polis mutlaka her yerde her sokak başında olmalı ama kimselere görünmemelidir. İşte varken görünmeden görevini yapan işini başarıyor demektir.

Bence gelin bu konuyu kapatalım artık. Yazdıkça çizdikçe sadece Türk polisini yıpratmakla kalmıyor, Antalya’ya da zarar veriyoruz. Mutlu pazarlar…

YORUM YAZ

Yorumunuzu yazın
Adınızı girin